Aile İle Yenen Akşam Yemeklerinin Çocuklar Üzerindeki Etkisi

  • Çocuğun aile bireyleri ile paylaştığı sofra düzeni ve besinler onun doyumlu, uyumlu olmasında ve özgüvenini kazanmasında, sosyalleşmesinde önemli bir unsurdur.
  • Sofra aileyi birleştiren neşeli ve sevgi dolu bir ortamdır. Yemek yerken günün sıkıntılarını bir kenara bırakırız. Yemeğin düzenli yenmesi, bu sevgi dolu ortamın süreğenliği anlamına gelir. Ayrıca huzur ve sevgi, iştahı artıran önemli bir unsurdur.
  • Çocuklara bir oyun gibi gelen getir-götür işleri çoğu zaman sofrayı hazırlamada da geçerlidir. Yetenekleri ölçüsünde onlardan yararlanılarak, kendilerine verdiğimiz önemi ve değeri vurgulayabiliriz.
  • Çocukları sofra kurma, servis yapma, sofra toplama, bulaşıkların yıkanmasına yardımcı olma, kurulama işlerine katarak, yemek konusuna yakınlaştırabiliriz.
  • Yemek saatleri düzenli olmalıdır. Çocukların yemek aralarında çikolata, pasta, şeker, kolalı içecekler gibi besleyici niteliği olmayan besinlere alışmaması için özel çaba sarf etmek gerekir.
  • Aile bireylerinin tümünün çocuğa tutarlı bir yaklaşım içinde olması gerekir. Çocuğun bakımıyla ilgilenen herkes işbirliği ve fikir birliği içinde olmalıdır.
  • Arkadaşları ile birlikte yemek yeme, piknikler, oyun içinde yemek, yemek saatlerinde mutlu bir ortam yaratma, çocuğa besini tanıtarak sevdirme, sorunların çözümünde önemli etmenlerdir.
  • Çocuklar bir şeyler içmeyi, yemeğe tercih ederler ve midelerini gelişigüzel içeceklerle doldururlar. Yemekten 1 saat önce içeceklerden kaçınılması ve yemek sırasında değil de yalnızca yemek sonrasında, içecek alınmasında yarar vardır.
  • Gereğinden fazla süt içimi de diğer besinlerin tüketimini engellediğinden ve tokluk hissi verdiğinden günlük en fazla 2,5 su bardağı süt (500 ml) yeterlidir.
  • Çocuklarda duyusal özellikler (renk, koku, ısı, tat ve yemeğin görüntüsü) iştah üzerinde olumlu etki etmekle birlikte, çocuklar karışık lezzetlerden hoşlanmazlar.
  • Seviyor diye sık sık aynı besinlerin pişmesi, yemeğe karşı isteksizliğe ve çeşitli bahaneler üretmesine yol açar.
  • Ebeveyn, çocuğa, yemeğin kendi yararına olduğu bilincini sabırla aşılamalıdır. Çocuk da yemeği annesi babası için değil, kendi sağlığı, büyümesi ve gelişmesi için yemesi gerektiğini bilerek yemelidir. Ayrıca seçimlerinde de ailenin olanaklarıyla yetinmesi gerektiğini bilmelidir.
  • Çocuklarda küçük yaşlarda başlayan aile eğitimi, beslenme eğitimini de kapsar. Çoğu zaman ailenin bir arada olduğu sofra, diğer yandan bir çatışma veya tartışma ortamı olabilir. Günlük yaşamda yaşanan sorunlar ailenin sofrasına yansımamalı, disiplin uygulama yeri yemek masası olmamalıdır.