Kimse bir günde zayıfken kilo alarak şişmanlamaz. Kademeli kademeli kilo alır veya verir ve nasıl olduğunu anlamaz bile. Kimse yeme ve ya spor alışkanlıklarını değiştirdiğini anımsayamaz. Tek hatırladıkları, bir zamanlar en sevdikleri elbiselere giremiyor oluşlardır.

İstisnalar da vardır. Örneğin; açık büfe bir yerde tıkanırcasına kadar yersek, cipsleri hiç durmadan yediğimizi fark edersek aşırıya kaçmış olduğumuzun farkında varırız. Fakat çoğumuz bir önceki güne kıyasla 100-200 kalori fazla yediğimizi fark etmeyiz.

Bu bilinçsizlik sınırıdır. Yani farkına varmadan az ya da çok yediğimiz sınırdır. Mesela, normalde günlük ihtiyacımızın yarısı kadar kalori alırsak sersemlik, güçsüzlük hissederken; iki katını alırsak, şişkinlik, mayışma, koltukta uzanma durumu hissedersiniz. Yani çok az ya da çok fazla yersek bunu biliriz. Ama kendimizi iyi hissettiğimiz ve küçük farklardan haberdar olmadığımız bir sınır-bilinçsizlik sınırı-vardır. Aman o sınırı bilmesek nolur demeyin. Bir yıllık süre sonunda, bu bilinçsizlik sınırı 5 kilo kaybetmenize ya da almanıza yol açabilir. Sinsi gelen kalorilerin tehlikesi budur.

Günde 100-200 kalori kaybetmenin en iyi yolu, bunu sizi mahrum etmeyecek hissi yaşatmayacak şekilde yapmaktır. Mutfağınızı yeniden düzenlemek, birkaç yeme alışkanlığını değiştirmek kolaydır. Böylece daha az ya da farklı yediğinizi düşünmek zorunda kalmazsınız.

Sevdiğiniz yemekleri kesmek kötü bir fikirdir. Onları her zaman tükettiğiniz miktarı azaltmak ise farkında olmadan yapılabilir.

Eğer günde 100-200 kalorilik bir fark arıyorsak, bunlar özleyeceğiniz kaloriler olmayacaklardır. Onları günlük hayatımızdan nispeten kolayca-ve farkında olmadan çıkarabiliriz. Bilinçsizlik sınırı işte budur.

Yemeye başlamadan önce yiyebileceğini düşündüğünüz miktarın ’sini diğer tabaklara dağıtın. Çalışmaların çoğu insanların daha az yiyebildiklerini ama 0 daha az yediklerinde bunu fark ettiklerini göstermektedir.

Eğer diğer tabakalara dağıttınız makarna miktarı ise sebzeyi fazla düşünerek, artırın.